Amerika Öncü Makro Göstergeler

Vade Spreadi (Term Spread)

Uzun vadeli devlet tahvilleri ile kısa vadeli tahvillerin faiz farkını ölçer. Genellikle 10 yıllık ve 2 yıllık tahvil faizleri arasındaki fark kullanılır. Pozitif spread, piyasanın geleceğe güvenle baktığını gösterirken, negatif spread (ters getiri eğrisi) ekonomik yavaşlama veya resesyon beklentisinin güçlü bir sinyalidir. Bu nedenle finans piyasalarında en yakından takip edilen göstergelerden biridir.

Kredi Spreadi (Credit Spread / Risk Primi)

Şirket tahvillerinin faiz oranı ile aynı vadeli devlet tahvillerinin faiz oranı arasındaki farktır. Yatırımcıların risk algısını yansıtır. Eğer kredi spreadleri yükseliyorsa, yatırımcılar özel sektör tahvillerini riskli buluyor ve daha yüksek getiri talep ediyor demektir. Bu durum genellikle finansal stres veya ekonomik daralma beklentisiyle ilişkilendirilir.

S&P 500 Endeksi

ABD’nin en büyük 500 şirketini kapsayan en önemli borsa endekslerinden biridir. Küresel yatırımcılar için Amerikan ekonomisinin ve şirket kârlılığının sağlığını gösteren barometre kabul edilir. Endeksin yükselmesi genelde ekonomik güvenin ve yatırımcı iştahının arttığını, düşüş ise tersi bir durumu işaret eder.

Tüketici Duyarlılığı (Consumer Sentiment)

Hane halklarının mevcut ekonomik koşullara ve geleceğe dair beklentilerini ölçen anket tabanlı bir göstergedir. Tüketici harcamaları ABD ekonomisinin yaklaşık üçte ikisini oluşturduğundan, tüketici duyarlılığı verileri ekonomik büyümenin en kritik öncü sinyallerinden biri olarak kabul edilir.

İşsizlik Başvuruları (Jobless Claims – Adjusted by Labor Force)

İşsizlik maaşı için yapılan yeni başvuruların sayısını gösterir. Haftalık olarak açıklanır ve işgücü büyüklüğüne göre düzeltildiğinde, işgücü piyasasındaki değişimleri daha net yansıtır. Artan başvurular işten çıkarmaların arttığını, azalan başvurular ise işgücü piyasasının güçlü kaldığını gösterir.

Tarım Dışı İstihdam (Nonfarm Payrolls – NFP)

ABD ekonomisinde tarım dışındaki sektörlerde yaratılan veya kaybedilen istihdam sayısını gösterir. Aylık bazda açıklanır ve piyasalar tarafından en çok takip edilen istihdam verisidir. Güçlü NFP verisi ekonomik büyümeye işaret ederken, zayıf veriler ekonomik yavaşlamanın habercisi olabilir.

İşsizlik Oranı (Unemployment Rate)

İşgücüne dahil olan nüfus içinde işsizlerin oranını gösterir. Ekonomideki genel istihdam koşullarını yansıtır. Düşük işsizlik oranı genellikle ekonomik gücü, yüksek işsizlik ise ekonomik zayıflığı işaret eder. Ancak çok düşük seviyeler de ücret enflasyonu ve işgücü kıtlığı riskini beraberinde getirebilir.

TÜFE Enflasyonu (CPI Inflation)

Tüketici Fiyat Endeksi’ne (TÜFE) dayalı olarak hesaplanan enflasyon oranıdır. Hanehalklarının günlük hayatlarında karşılaştıkları mal ve hizmet fiyatlarındaki değişimleri ölçer. ABD’de Fed tarafından yakından takip edilse de, CPI enflasyonu özellikle tüketici cephesindeki fiyat baskılarını anlamak için önemlidir.

PCE Enflasyonu (PCE Inflation)

Kişisel Tüketim Harcamaları (Personal Consumption Expenditures) endeksine dayalı enflasyon göstergesidir. CPI’a göre daha geniş kapsamlıdır çünkü hanehalklarının doğrudan ödemediği (örneğin sağlık harcamaları gibi) kalemleri de içerir. ABD Merkez Bankası (Fed), enflasyon hedeflemesi yaparken özellikle bu göstergeden yararlanır.

İnşaat Ruhsatları (Building Permits)

Yeni konut ve ticari inşaat projeleri için alınan ruhsatların sayısını gösterir. İnşaat sektörü ve gayrimenkul piyasasının gelecekteki eğilimlerini öngörmek için önemli bir öncü göstergedir. Yüksek ruhsat sayıları ekonomik canlılığa işaret ederken, düşüşler durgunluğun habercisi olabilir.

ISM İmalat & Hizmetler PMI

Satın Alma Yöneticileri Endeksi (Purchasing Managers’ Index) olarak bilinir. ABD’de imalat ve hizmet sektörlerindeki satın alma yöneticilerinin beklentilerini ölçer. 50’nin üzerindeki değerler sektörün büyüdüğünü, 50’nin altındaki değerler ise daraldığını gösterir. Piyasalar açısından çok güçlü bir öncü sinyaldir.

Tüketici Güven Endeksi (Consumer Confidence – Michigan, Conference Board)

Tüketicilerin ekonomik beklentilerini ölçen anketlere dayalı göstergelerdir. Michigan Üniversitesi ve Conference Board tarafından ayrı ayrı hesaplanır. Hanehalklarının iş, gelir ve harcama beklentilerini yansıttığından, ekonomik büyüme için kritik öneme sahiptir.